Kaliforniya merkezli hazır giyim markası Revolve’un CEO’su Raissa Gerona, Mart 2023 tarihli ayakkabı koleksiyonu iş birlikleri için Billboard’a “Jennifer Lopez bir pop kültürü ikonu ve dünyanın her yerindeki milyonlarca insana ilham kaynağı. Ona ait ayakkabı serisini tanıtacağımız ve Jennifer Lopez ile iş birliği yapacağımız için çok heyecanlıyız.” sözlerinden oluşan bir demeç verdi. Bugüne dek onlarca markayla yaptığı giyim, kozmetik ve yaşam tarzı iş birlikleriyle Licence Global’ın 2020 raporuna göre bu markalara 2 milyar dolardan fazla kazandıran Jennifer Lopez’in bu başarısının sırrı ne? Markalar, neden yeni tüketici kitleleri Gen Z’den bu kadar uzak görünen bir isimden vazgeçemiyor? Gelin, beraber inceleyelim.
1969 yılında NY, Bronx’ta dünyaya gelen ve profesyonel kariyerine Janet Jackson’ın dansçısı olarak başlayan Jennifer Lopez veya nam-ı diğer JLo, 2000 tarihli Grammy Ödülleri’nde giydiği Versace imzalı elbisesiyle Google Görseller’in yaratılmasına sebep oldu. Bu şifon elbise internette o kadar çok arandı ve medyada öyle bir yankı uyandırdı ki Google, arama motoruna “Görseller” kısmını eklemek durumunda kaldı. Google’dan Catchy Edwards’a göre fikir tek bir günde doğmadı fakat Jennifer Lopez, bu fikrin o gece en büyük tetikleyicisi oldu.
Oyuncu, şarkıcı, moda tasarımcısı, hayırsever, iş insanı, dansçı, yapımcı ama en önemlisi Latin dünyasının en önemli TV figürü Jennifer Lopez, Cosmopolitan’a göre bugün 400 milyon dolardan fazla olduğu tahmin edilen kişisel servetiyle TV dünyasının en zengin isimlerin biri. Parade’dan Jessica Sager’e göre Jennifer Lopez’in şarkıları, turneleri ve filmleri bu servetin sadece yarısını ona kazandırdı. Servetin geri kalan yarısı ise Jennifer Lopez’in marka iş birlikleri ve lisans anlaşmalarından geliyor. Jennifer Lopez bugüne dek Versace, Guess, Coach, Inglot ve L’oreal gibi birçok uluslararası markayla iş birliği yaptı, onların yüzü oldu.
The Business of Fashion’a gore Jennifer Lopez’in bu başarısının 5 ana öğesi var. Bu ana öğeler günün sonunda Jennifer Lopez’i markaların gözünde gerçek bir arzu nesnesi ve deyim yerindeyse “diva” yapıyor.
- Jennifer Lopez, “dünyanın” ilk Latin pop yıldızı.
Jennifer Lopez, elbette dünyanın ilk Latin ünlüsü değil fakat kendisi için büyük bir nam kazanmış ve Latin dünyası için görünürlük yaratmış ilk uluslararası şöhret diyebiliriz. Öyle ki 2001 yılında aynı anda hem albümü hem de sinema filmi listelerde 1 numaraya ulaşan tek kadın yıldız olma ünvanını 20 yılı aşkın süredir taşıyor, rekorunu hala kıran olmadı.
- Jennifer Lopez, halktan biri.
Jennifer Lopez’i nasıl hatırlarsınız? ABD medyasına göre kamu imajı ve yarattığı “örnek anne” algısıyla kendi Latin topluluğunun en değer verdiği isimlerden biri. 2022 yılında Netflix’te gösterime giren “Halftime” isimli otobiyografik belgeselinde dahi JLo’nun star imajı kadar ideal vatandaş ve örnek anne imajını izliyoruz.
- Jennifer Lopez, iyi bir vitrin.
Yukarıda da bahsettiğim üzere JLo, bir gecede Google Görseller’i yaratacak güçte bir vitrin ve bu vitrine iyi bakmaya özen gösteriyor. Hiç yaşlanmadığına dair toplum algısı, sağlıklı yaşam düşkünlüğü gibi konularla gündemde olması kendisine herhangi bir yeniliği olmasa da medyada büyük bir yer sağlıyor. Öyle ki Shakira ile gerçekleştirdikleri 2020 tarihli Superbowl Devre Arası Şovu’nun hemen ardından Vogue ABD, Jennifer Lopez’e dijital manşetinde övgülerle dolu yaklaşık 2 sayfalık bir yer vermişti. Gördüğünüz üzere, medya organlarıyla ilişkisi de yadsınamayacak kadar iyi.
- Jennifer Lopez, isterse her şeyi yapabilir.
JLo, kendi komünitesinin içerisinde “her şeyi yapabilirim” imajını en güçlü şekilde temsil eden figürlerden biri olmayı çok iyi başardı. Öyle ki beyaz olmadığı için hakkındaki tüm önyargılara ve yine kadın olduğu için yaşadığı tüm ötekileştirmelere rağmen gerçek bir azim örneği olarak dünya çapında hit şarkılar yayınladı ve gişe rekorları kıran filmlerde boy gösterdi. Halftime isimli otobiyografik belgeselinde de “Ben dünyaya hem seksi hem de çok yönlü olunabileceğini gösterdim.” şeklinde bu başarısından bahsedecek kadar iddialı.
- Jennifer Lopez, baktırmıyor aksine sattırıyor.
Markalar için belki de en kritik kısım bu. The Business of Fashion’a göre günümüz tüketici alışkanlıkları içerisinde Jennifer Lopez’in özel bir yeri var. Çünkü kendisi baktırmıyor aksine sattırıyor. Şöyle ki Gigi Hadid’in Vogue Eyewear iş birliği için dile getirilen “sadece sosyal medyadaki takipçi sayısını artırdı, pek de bir şey sattırmadı” iddialarının aksine, Jennifer Lopez’in sosyal medyayla pek bir işi olmadığını görüyoruz. Çünkü kendisi ürünün fotoğrafını beğendiren bir figür değil, ürünü satın aldıran bir figür. Öyle ki 2020 yılında aynı anda hem Versace hem Coach hem de Guess ile iş birliği yaparak moda endüstrisinin tüm segmentlerindeki tüketici üzerinde tetikleyici bir etki yaratabiliyor. Sadece ABD’de 60 milyondan fazla Latin tüketici olduğunu varsaydığımızda, değerlerine oldukça bağlı bu topluluğun ve etkileyebildikleri çevrenin gücünü yadsımak pek de doğru olmaz.
Kısacası bugün “birçok Gen Z tüketicinin ebeveyni yaşında” şeklinde yanlış bir algıya kapılabileceğimiz Jennifer Lopez, her nesli etkileyebilen ve her devirde markaların satış gücünü artırabilen örnek bir “celebrity influencer”. Sosyal medyanın s’sinin olmadığı 2004 yılında Glow parfümüyle isim hakkını sattığı Coty’e 300 milyon dolar kazandırırken, 14 yıl sonra 2018’de bambaşka tüketici alışkanlıklarıyla Inglot’a da 300 milyon dolar kazandıracak kadar tutarlı. Sıfırdan gelip şarkısında da bahsettiği gibi “ne olduğunu unutmadan ne olmak istediğini hayal eden” biri. She’s still Jenny from the Block.